Bu yapıt, bizlere psikolojik bir vakayı ve bu vakanın kendini nasıl bir dizi gerilim içinde bulacağını anlatıyor. Jonathan tek başına yaşamaktadır. Ne ailesi ne de bir arkadaşı ona eşlik etmektedir. Aslında bu yalnız kalmaktan kaynaklanan bir tek başınalık değil, kendi tercihinden gelen bir yaşam biçimidir. Onu buna iten şey ise içinde yaşadığı bazı korkulardır. Bu korkular öylesine büyük ve ciddi boyuta ulaşmıştır ki , Jonathan artık kendisini tamamen eve kapatıyor, asla dışarıdaki insanlarla muhatap olmuyordu. Hatta yemek içmek gibi hayati aktiviteleri yapabilmek için de dışardan sipariş veriyor ve bunu dahi hic kimseden yüzyüze teslim almıyordu. Bunlar da dahil tüm görüşmelerini kameralar aracılığı ile yapıyordu. Ancak bir gün evinin önünde gerçekleşen ve Jonathan' ın şahit olduğu kötü bir olay ve de annesinin ölüm haberini alması, onun mecburen evden çıkmasına sebep olacaktır.