1824’te, Manjulika, ihanetin ve kıskançlığın kurbanı olarak alevlere teslim edilirken, intikam yemini eder. Bu lanet, sarayı iki yüz yıl boyunca karanlık bir esarete sürükler. Günümüzde, Meera ve amcası, ekonomik sıkıntılar içinde hayalet hikayeleriyle ünlü saraylarına dönmek zorunda kalır. Ruhan, dolandırıcı kimliğiyle sarayda bir hayalet avına eşlik etmeyi kabul eder ve vaat edilen paranın cazibesine kapılır. Ancak saraya vardığında, sadece terk edilmiş bir yapı değil, aynı zamanda korku dolu bir halk ve Meera’nın ailesinin sefalet içinde yaşadığı bir gerçeği keşfeder.