Operation Blood Hunt

II. Dünya Savaşı’nın sisli gölgesinde, Rahip olarak bilinen eski bir deniz piyadesi, Güney Pasifik'in ücra köşelerinden birinde yer alan gizemli bir adaya gönderilir. Yanındaki düzensiz ve pek de uyumlu olmayan bir askeri birlik, Japon İmparatorluk Ordusu tarafından yakalandığı söylenen ve kayıplara karışan bir grup Deniz Piyadesini aramakla görevlendirilmiştir. Rahip ve ekibi adaya ulaştıklarında, karşılarında terk edilmiş bir savaş bölgesi bulmayı beklerken, adanın karanlık sırlarını sakladığını fark ederler. İmparatorluk Ordusu'nun izlerine rastlamalarıyla birlikte, bu adanın sıradan bir savaş bölgesi olmadığı, korkunç ve açıklanamayan olaylara sahne olduğu anlaşılır.