Siksa Kubur

Sita, anne ve babasını trajik bir saldırıda kaybetmenin acısıyla dine olan güvenini yitirmiş, inancını sorgulamaya başlamıştır. Kendi içinde derin bir boşluk oluşurken, intikamcı bir hırsla en günahkâr insanı aramaya koyulur. Planı, o insan öldüğünde mezarına inerek kabir azabının bir efsane olduğunu kanıtlamaktır. Sita’nın cesur planı onu tehlikeli bir yola sürükler; ancak bir gün, cesaretini toplayıp mezarın karanlığına indiğinde, hayalini kurduğu soğuk gerçekliğin aksine, tarifsiz bir korku onu sarar. Toprak, günahkârın fısıltılarıyla yankılanırken, kabir azabının sadece bir hikâye olmadığını fark eder. Artık kaçış yoktur; inançsızlığı kendini acımasız bir kapanın içinde bulmasına neden olmuştur.