Siren sesleri dışarıdan yükselirken içeride bir kedi-fare oyunu çoktan başlamıştı. Hastane koridorlarının her biri, sanki kaçan hastanın tasarladığı birer tuzakla doluydu. Personel, duvarlarda eski ve karanlık sembollerin kazınmış olduğunu fark ettiğinde, bunun sadece bir kaçış olmadığını anladı. Hasta, hastaneyi kendi hastalıklı oyun alanına dönüştürüyordu. Bir hemşire, bir zamanlar ailesiyle yaşadığı trajik bir kazanın yankılarını duyduğu bir odada kilitli kalırken, bir doktor ise sürekli geçmişteki etik dışı kararlarıyla yüzleşti. Olaylar, birer kabusa dönüşürken, grup içinden biri, kaçan hastanın onları tek tek yakalayıp, kendi adaletini uyguladığına tanık oldu.