Titanic, insanlığın doğaya karşı bir gövde gösterisi gibiydi ve insanlar teknolojinin son sürat ilerlediği bir dönemde, üstesinden gelemeyecekleri hiçbir sorunun olmayacağına inanıyorlardı. Ancak Titanik'in batışı, insanların bu yanılsamalarını bir kez daha yıktı. Titanik'in yolcuları arasında, Avrupa'da birkaç yıl geçirdikten sonra Amerika'ya dönmekte olan Jack adlı genç bir ressam ve nişanlısı ile Philadelphia'ya giden Rose adlı genç bir kız da bulunuyordu. İki genç, sınıf farkına aldırmaksızın birbirlerine yakınlaşarak beklenmedik bir şekilde âşık oldular. Ancak doğa, insanların kibrini durdurmayı planlıyordu ve yolculuktan dört buçuk gün sonra, Titanic buz dağına çarpıp iki saat kırk dakika süren bir felaketin başlamasına neden oldu. Titanic, insanlık tarihinde unutulmayacak bir facia olarak kaldı.