Laura Franco, kariyerindeki çöküşün ardından hayatını sessiz bir yalnızlıkla doldurmuştu. Geceleri dolabından gelen tıkırtılar ise onun en büyük korkusu haline gelmişti. Bir gece, cesaretini toplayarak dolabı açtı ve orada, dikenli kürküyle, parlak gözleriyle onu izleyen bir Canavarla karşılaştı. Canavar, tuhaf bir şekilde kibar bir tonda konuşarak Laura'nın geçmişte yaşadığı başarısızlıklardan söz etti. İlk başta korkan Laura, Canavar’ın zekasına ve ironik mizahına giderek hayran olmaya başladı. Aralarındaki sohbetler sırasında Canavar, Laura’ya hayata ve kendine dair bir ayna tutuyordu.